Anksiyete Bozukluklarının Yaygınlığındaki Artış
Son zamanlarda artan kaygı seviyeleri, anksiyete bozukluklarına sahip olan insan sayısındaki artışı gündeme getiriyor. New Scientist’e göre, anksiyete yaygınlığında belirgin bir artış gözlemlense de durumun netliği azalıyor. COVID-19 salgını, bu artışın en önemli nedenleri arasında yer alırken ekonomik ve politik faktörlerin de etkili olabileceği belirtiliyor.
Dünya Genelinde Anksiyete Bozukluklarının Yaygınlığı
2020 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar nedeniyle anksiyete bozukluklarında yüzde 25,6’lık bir artış yaşandığı bildirilmişti. Portekiz, 100 bin kişi başına 8 bin 671 vaka ile en yüksek orana sahip ülke olurken, Brezilya, İran ve Yeni Zelanda da yüksek oranlarda yer alıyor. Avrupa ve Amerika’da anksiyete bozukluklarının yaygınlığı daha fazla iken Afrika ve Asya’da ise daha düşük oranlar görülüyor.
Kaygı Nedir ve Anksiyete Türleri
Anksiyete bozukluklarının tam olarak ne olduğu konusunda bilim insanları arasında fikir birliği yok. Son araştırmalar, anksiyetenin vücut ve beyin arasındaki iletişim bozukluğundan kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Anksiyete türlerinin sayısının da insan sayısı kadar olduğu belirtiliyor.
Çocuklar Arasında Artan Anksiyete
Çocuklar arasında da anksiyete artışı dikkat çekiyor. Pandemi ve sosyal medya gibi faktörlerin etkisiyle, günümüzde birkaç yıl öncesine göre daha fazla çocuk endişeli hissediyor. Yapılan çalışmalarda çocukların yüzde 20,5’inin klinik olarak anlamlı anksiyete belirtileri gösterdiği ortaya konmuştur.
Uzman Psikolog Meryem Kahramanlar’ın Değerlendirmesi
Uzman Psikolog Meryem Kahramanlar, son yıllarda kaygı ve depresyon seviyelerinin artmasında küresel olayların etkili olduğunu belirtiyor. Kahramanlar, özellikle teknoloji, sosyal medya, ekonomik belirsizlikler ve iş güvencesizliğinin bireylerde kaygı oluşturduğunu vurguluyor. Çocuklarda artan anksiyetenin sebepleri arasında akademik baskılar, sosyal medya kullanımı ve aile dinamiklerinin önemli rol oynadığını ifade ediyor.
Dünyada “Kaygı Salgını” ve Önlemler
Artan anksiyete ve depresyon durumu dünya genelinde bir “kaygı salgını” problemine işaret ediyor. Kahramanlar, bu durumun ciddiyetini vurgulayarak koruyucu faktörlere ağırlık verilmesi, bireysel ve toplumsal düzeyde çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Çocuklardan itibaren stresle baş etme becerilerinin geliştirilmesinin önemine dikkat çekiyor.