İlk bakışta gece gökyüzünde yıldızlara bakılıyormuş hissi uyandıran görüntüde, ışık noktalarının büyük çoğunluğunu aslında galaksiler oluşturuyor. Bu galaksiler, evrenin oluşumundan bu yana geçen 13,8 milyar yıllık zaman çizelgesinde geçmişe doğru bir pencere açıyor. Görüntüde yalnızca ön plandaki birkaç yıldız, teleskobun karakteristik ışık kırınımı (ışınsal dikenler) özelliği sayesinde ayırt edilebiliyor. Diğer tüm ışık kaynakları ise galaksilere…
İlk bakışta gece gökyüzünde yıldızlara bakılıyormuş hissi uyandıran görüntüde, ışık noktalarının büyük çoğunluğunu aslında galaksiler oluşturuyor. Bu galaksiler, evrenin oluşumundan bu yana geçen 13,8 milyar yıllık zaman çizelgesinde geçmişe doğru bir pencere açıyor. Görüntüde yalnızca ön plandaki birkaç yıldız, teleskobun karakteristik ışık kırınımı (ışınsal dikenler) özelliği sayesinde ayırt edilebiliyor. Diğer tüm ışık kaynakları ise galaksilere ait.
Görüntünün merkezine yakın bölgede altın sarısı tonlarında parlayan bir galaksi kümesi öne çıkıyor. Bu grubun ışığı, Dünya’ya ulaşmak için yaklaşık 6,5 milyar yıl yol kat etti. Yani bu galaksilere baktığımızda, evrenin neredeyse yarı yaşındaki hâline tanıklık ediyoruz.
Evrenin kozmik ağı gözler önünde JWST’nin elde ettiği veriler, evrenin yapısını inceleyen COSMOS-Web adlı uluslararası araştırma projesi kapsamında toplandı. Bu proje, galaksi kümelerinin oluşumu ve evrendeki dağılımını anlamayı hedefliyor. Chandra X-Işını Gözlemevi’nden alınan verilerle birleştirilen görüntüler, söz konusu kümenin en büyük galaksi grubu olduğunu gösteriyor.
Bologna Üniversitesi’nden astrofizikçi Greta Toni liderliğindeki araştırma ekibi, yalnızca bu küçük gökyüzü parçasında 1.678 farklı galaksi grubu tespit etti. Bu, her biri kendi içinde yüzlerce galaksiyi barındıran dev yapılar anlamına geliyor.
Gökbilimciler, bu tür görüntülerin evrendeki yerimizi ve ölçeğimizi hatırlatması açısından çarpıcı bir etki yarattığını vurguluyor.
Kaynak: habergazetesi.com.tr
Reklam & İşbirliği: [email protected]