1991-2020 Dönemi ve Geçen Yılın Karşılaştırılması
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1991-2020 dönemi uzun yıllar haziran ayı ortalama yağış miktarı metrekareye 33,6 kilogram olarak hesaplandı. Geçen yıl haziran ayında bu miktar 58,1 kilogramdı. Bu yıl ise aynı dönemdeki yağış miktarı sadece 11,9 kilogramda kaldı. Yağışlarda normaline göre %65, geçen yıl haziran ayına göre ise %80 azalma yaşandı.
Türkiye Genelindeki Durum
Türkiye genelinde son 23 yılın en düşük haziran ayı yağışı gerçekleşti. Haziran ayı yağışlarında, Batı ve Orta Karadeniz, Kırklareli hariç Marmara Bölgesi, kıyı Ege, Antalya’nın doğusu, Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Elazığ, Diyarbakır ve Bingöl çevrelerinde normaline göre yaklaşık %60 azalma görüldü. Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illeri sahil kesimlerinde ise %20’nin üzerinde artış kaydedildi.
Bölgesel Analiz
Ege ve Akdeniz bölgelerinde son 23 yılın, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde son 21 yılın, İç Anadolu Bölgesi’nde ise son 12 yılın en düşük yağışı meydana geldi. İl geneli yağışlarda en fazla yağış, metrekareye 97 kilogram ile Rize’de, en az yağış ise metrekareye 0,4 kilogram ile İzmir’de görüldü.
Yağışlı Gün Sayısı ve Artış/Azalış
Türkiye genelinde yağışlı gün sayısı 1991-2020 ortalamasında 6,5 gün iken, haziranda ortalama 3,4 gün oldu. Bazı bölgelerde yağışlı gün sayısı normale göre belirgin şekilde azaldı ya da arttı. Örneğin Ege’de yağışlar %93 azalırken, Hakkari’de %26 artış kaydedildi.
Bölge Bölge Yağış Analizi
Marmara Bölgesi’nde haziran ayı yağışları metrekareye 3,4 kilogram olarak hesaplandı. Ege Bölgesi’nde yağışlar normale göre %81, geçen yıla göre %93 azaldı. Akdeniz Bölgesi’nde ise yağışlar normale göre %70, geçen yıla göre %87 azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde de düşüşler yaşandı.
Sonuç olarak Türkiye genelinde anormal bir şekilde azalan yağış miktarları, çeşitli bölgelerde kuraklık riskini artırmakta ve tarımsal faaliyetler ile su kaynaklarına olan olumsuz etkileri artırmaktadır. Önlemler alınarak su kaynaklarının korunması ve kuraklıkla mücadele stratejilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.